Karadeniz Ereğli rezillik'te level atladı
  Temiz hava istiyoruz!
  Erdemir hepimizi zehirliyor dur demenin zamanı geldi de geçiyor!
  Ereğli Demir ve Çelik Fabrikası Halk Sağlığını ve Doğayı Tehdit Ediyor!
  Dervişoğlu'ndan gündemi sallayacak açıklamalar!
  Yavuzyılmaz Devrek Adliyesinden açıklama yaptı.
  CHP'li başkanların ifadeye çağrılmaları ertelendi
  Sözcü TV'ye ekran karartma cezasını kınıyoruz
  Partimizden istifa etmiş olsak da! Görevimize aynı inanç ve sorumlulukla devam etmekteyiz.
  EMEKLİLER için, yaparsa Müsavat DERVİŞOĞLU yapar.
19 Haziran 2025 Perşembe
Kdz.Ereğli ve Zonguldak Bölgesel Haberler
  •  
    •  » GEZİ, TUR VE SEYAHAT
    •  » DÜNYA
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAŞAM VE ÇEVRE
    •  » HABER ARA
    •  » BİLİM VE TEKNOLOJİ
    •  » TÜM MAKALELER
    •  » FOTO GALERİ
    •  » SAĞLIK
  • YAZARLARIMIZ
  • GÜNDEM
  • SEKTÖR
  • TÜM HABERLER
  • SİYASET
  • SPOR
  • EĞİTİM
  • DUYURU, İLAN, ANMA VE KUTLAMA

 iyi parti


HER ŞEY TOPRAKLA BAŞLAR, TOPRAKTA BİTER
kdzereyli.com@gmail.com

HER ŞEY TOPRAKLA BAŞLAR, TOPRAKTA BİTER
05 Aralik 2024 09:54:45

Yazar : Meryem Altunkaya
MERYEMCE
  • Whatsapp ta Paylaş
HER ŞEY TOPRAKLA BAŞLAR, TOPRAKTA BİTER

BUGÜN DÜNYA TOPRAK GÜNÜYMÜŞ BU YAZI SOSYAL MEDYADA KARŞIMA ÇIKTIĞINDA İLGİYLE OKUDUM VE SİZLERLE DE PAYLAŞMAK İSTEDİM. 

OKUYALIM Kİ TOPRAĞIN ANLAMINI VE KIYMETİNİ BİR KEZ DAHA HATIRLAYALIM. TOPRAK BİR MİLLETİN VATANIDIR, TOPRAK İNSANLARIN VARLIĞIDIR. HER ŞEY TOPRAKLA BAŞLAR TOPRAKTA BİTER

5 Aralık Dünya toprak günü bizlere sağladığı bütün katkılardan dolayı kutlu olsun

İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr

 

 

Yaşamın başlangıcı ve gıdaların sağlandığı toprağın üretkenliği ve kucaklayışı nedeniyle kutluyoruz, gururluyuz ve müteşekkiriz  

 

Toprak Gıdanın Üretildiği Ortam, Yaşamın Kaynağı ve Habitatımızdır.  

Toprak, gıdaların üretiminin başladığı yerdir. Canlıların çoğunluğunun yaşam alanıdır. Arka planda topraklar, besinleri oluşturma, depolama, dönüştürme ve geri kazanımı konusunda olağanüstü kapasitelere sahiptir. Toprak sahip olduğu çok yönlü üretkenlik kapasiteleri sayesinde gıdanın yüzde 95'inden fazlasını üretir. Sağlıklı topraklar, aynı zamanda sağlıklı ve besleyici gıdanın temelidir: her şey toprakta başlar ve toprağa dönerek yaşam döngüsünü oluşturur. Bu bağlamda sağlıklı toprak sağlıklı yaşam demektir. 

Yer yüzeyindeki 300 bin bitki çeşitlinin üretimlerinin sağlıklı sürdürülebilmesi için besin girdileri arasında bir denge olması gereklidir. Bu gereksinim bitkilerin milyonlarca yıllık evrimsel sürecinde meydana gelen değişimler sonucu ortaya çıkmıştır. Gezegende doğal olarak bulunan 92 kadar kimyasal elementten 18'i bitkiler için elzemdir ve 15'i topraklar tarafından bitkilere sağlanır. Karbon, oksijen ve hidrojen atmosferden (CO2) ve su (H2O) yolu ile sağlanmaktadır. Gıda üretimi için CO2 ve H2O yanında azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve kükürt gibi makro besinler de bitkiler için büyük miktarlarda gereklidir. Ayrıca demir, mangan, çinko, bakır ve bor gibi mikro besinler de bitkiler için elzemdir ancak yalnızca küçük miktarlarda gereklidir. Yakın zamana ölçme yöntemleri ve ekipmanları gelişmediği için toprak ve bitki dokularında bu elementlerinin varlığı ve miktarı tam bilinmiyordu. 

Mineral gübreler, organik bileşikler/gübreler, biyolojik azot fiksasyonu, (atmosferik birikim) ve çıktıları (ürün hasadı, erozyon, toprak organik maddesinin kaybı, sera gazı emisyonları) sağlıklı bir sürülebilir yaşam için gereklidir. Toprak ekosisteminde bitkilerin gereksinim duyduğu besinlerin azlığı veya fazlalığında doğal denge bozulur ve üretimi etkiler.

Toprak yoksa gıda yoktur! İfadesi bu bağlamda önemli bir slogan. Bütünlüklü olarak ekosistemin bütün unsurları; hava, su, ilkim değişimleri ve insan faaliyetlerinin bütün bileşkeleri toprakta buluşmaktadır. Toprağın bilinmesi ve sürdürülebilirliği için “Ölçülmesi, İzlenmesi ve Yönetimi” de önem kazanmaktadır. Bu takip mekanizmalarının sağlıklı yapılması için büyük çaplı ve kapsamlı projeler gerekmektedir. Bu bağlamda ülkemiz adına önemli olan 2 büyük projede ortak paydaş olarak yer almaktayız.

 

5 Aralık Dünya Toprak Günü Neden Kutlanır

            FAO’nun 2024 yılı 5 Aralık Dünya toprak yılı sloganı “Toprakların Bakımı/rehabilitasyonu: Ölçün, İzleyin ve Yönetin“ olarak deklere edilmiştir. Toprak verilerinin bütünlüklü analiz edilmesi, gelişiminin izlenmesi ve toprağın yapısına uygun yönetilmesi temel bir tarımsal üretim planlanması ve yönetimini içermektedir. Bu bağlam ile son 70 yılda artan toprak işleme, ihtiyacın üzerinde ilaç gübre kullanımı, salma sulama, mono kültür tarım yönetimleri toprakların biyolojik üretim yeteneklerinin azalması ile sonuçlanmıştır.

Bunun sorumlusu, toprak organik karbonunun ve biyolojik çeşitliliğinin kaybı, besin dengesizliği, toprak erozyonu, kirlilik veya tuzluluk ve gübrelerin akılsızca kullanımı gibi birkaç faktördür. Ek olarak, her yıl tahmini 24 milyar ton verimli toprak erozyon nedeniyle kaybolduğu yönündeki gözlem ve ölçümlerdir.

Son yıllarda, sürdürülemez toprak yönetimi uygulamaları nedeniyle toprak verimliliğinin potansiyeli azaldı ve bu da gıdaların besin elementi ve vitamin içeriğinde ciddi düşüşlere neden oldu. Son 70 yılda gıdalardaki besin elementleri ve vitaminlerin oranı düşüş göstermektedir. Yani geçmişe göre gıdaların besin içeriği daha düşüktür. Tarım topraklarının %33’ü bozunuma uğramış ve erozyona uğrayarak verimliliğini kaybetmiş durumdadır. Bir kaşık toprakta dünyadaki insan sayısından daha fazla toprak canlısı yaşamakta olduğu düşünülürse toprak biyolojik verimliliği ne denli bozunuma uğramaktadır. 

 

Toprakların Günümüzdeki Temel Sorunları Nelerdir?

Mevcutta antropojenin etkisi ile küresel çapta toprakların yaklaşık %33'ü zaten bozulmuş durumda ve bu eğilim yıllar içinde hızlanarak devam ediyor. Günümüzde küresel toprak kaynaklarının yaklaşık yüzde 40'ı ve Orta Asya topraklarının yüzde 50'si erozyon, sıkışma, tuzlanma, organik maddelerin ve besin maddelerinin azalması, asitleşme, kirlilik ve sürdürülemez doğal kaynak yönetimi uygulamalarıyla ilişkili diğer süreçler nedeniyle bozulmaktadır. Bu arada AB Toprak Stratejisine göre, AB'deki toprakların yaklaşık %60 ila %70'i sağlıklı değildir ve ciddi bozulma süreçlerinden mustariptir. %60 -70 oranında toprakları fonksiyonel özeliklerini kaybettiği ve/ya tarımın dışına çıkmış durumda olduğu belirtiliyor. Toprakların sağlığının bozulması AB’ye masrafının yaklaşık 50 Milyar Euro olduğu belirtiliyor.

AB topraklarının bozulması ve iklim değişimleri ile artan afetler ve çölleşme riski durumunun daha da vahim bir duruma dönüşeceğini bildiriyor. 

 Topraklar besin elementi açısından fakirleştiğinde, bitkisel gelişim için besinlerce destekleme ve üretme kapasitelerini kaybederler. Buna bağlı olarak besin değeri düşen toprakta gıdaların üretimi de doğal olarak azalır ve zamanla bitki gelişmez

 Toprağın besin içeriği çok yüksek olduğunda bitkiler ve hayvanlar için toksik bir ortam oluşturur, çevreyi (toprak, su ve atmosfer) kirletir ve iklim değişikliğine olumsuz katkıda bulunur.

 

Topraklarda Azalan Besin Elementi Kaybının Giderilmesinde Gübrelemenin Yeri

Toprak verimliliğinin kaybı düşük ürün verimine ve ürün başarısızlığına yol açarak yerel popülasyonları açlığa, yetersiz beslenmeye ve sosyal olarak yoksulluğa kadar sürükler. Besin dengesizliği, ilk on toprak tehdidinden biri olarak tanımlanmıştır. Gizli açlık (mikro besin eksikliği olarak da adlandırılır) besin açısından fakir beslenmeye atfedilir ve besin açısından tükenmiş topraklarla doğrudan bağlantılıdır. Dünya nüfusunun üçte ikisinden fazlası bir veya daha fazla temel mineralden başta çinko (Zn), demir (Fe) ve ıyot (I) gibi elementlerden yoksun olduğu çok sık rapor edilmektedir. Buna bağlı olarak insan sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir. 

 Gerek hasat yoluyla uzaklaştırılan besinlerin ve gerekse yanlış toprak ve bitki yönetimi sonucu toprakta azalan besinlerin biyojeokimyasal döngülerle kaybolduğunda veya zayıfladığında takviye besin elementi sağlanması yani gübre ile ortamın yeniden besinlerce tamamlanması/değiştirilmesi gerekir. Gübreler, mineral, suni, organik veya geri dönüştürülmüş kaynaklardan elde edilen kimyasal maddeler veya malzemelerden oluşmaktadır.

Sentetik ve mineral gübre girdilerine atfedilebilen ortalama verim yüzde 40 ila 60 arasındadır ılıman iklimlerde ve tropik bölgelerde genellikle çok daha yüksek düzeydedir. Bazı bölgelerde sentetik ve mineral gübre kullanımı küresel ortalamaya kıyasla çok düşüktür. Gelişmiş ülkeler daha fazla gübre üretmekte ve kullanmakta, Afrika ve diğer yoksul ülkelerde gübre kullanımı daha düşüktür.

 Suni ve mineral gübre kullanımı son 50 yılda %500 oranında artmış. 2020 yılında küresel olarak tarımda 266 milyon ton sentetik ve mineral gübre kullanılmıştır. Dünyadaki mineral ve sentetik gübrelerin %90'ından fazlası otuz ülkede kullanılırken, sadece dört ülke (Çin, Hindistan, ABD ve Brezilya) %50'den fazlasını kullanmaktadır. Çin mevcutta dünyadaki gübrelerin % 30 kadarını kullanmaktadır. Mineral gübrelerden azotlu (N) gübrelerin kullanımı ise %800'lere kadar yükselmiş, çevrede yıkıcı sonuçlara yol açan reaktif azot fazlası oluşmuştur. 2020 yılında 266 milyon ton mineral gübre kullanılırken ayını yıl on kat daha düşük oranda yaklaşık 28 milyon ton organik gübre kullanılmıştır. Yıllar için bir tarafta mineral gübre kullanımı artarken, organik gübre kullanımı az olduğu için toprakta organik madde kaybı yaşanmaktadır. Birçok bölgede son 70 yılda kullanılan başta azotlu gübrelerden kaynaklanan aşırı kullanım, besin maddelerinin yıkanması, biyojeokimyasal döngülerin değişmesi, su kütlelerinin ötrofikasyonu ve sera gazı emisyonları yoluyla toprak ve su kirliliği oluşmaktadır. Sonuç olarak, gübreler aracılığıyla uygulanan azotun neredeyse yarısı besin zincirine girer ve geri kalanı çevreye kaybolur. Tarımsal emisyonların %38'i N2O'nun (CO2'den 300 kat daha fazla küresel ısınma potansiyeline sahip güçlü bir sera gazı) salınmasından kaynaklanır. Öte yandan, azotlu gübreler ne yazık ki dünya nüfusunun %50'sini beslemekten sorumludur. Gübrelerin yetersiz kullanımı çok sayıda insanın yeteriz ve açlık sınırında beslenmesi anlamına gelmektedir. 

Çoğu yarı kurak bölgelerde tuzluluk, asitleşme ve toprak bozunumu başlamıştır. Çok fazla gübrelenen alanlarda ise besin girdilerinin yüzde 50-60'ı gibi önemli bir kısmı atmosfere gaz olarak uçması veya taban sularına karışması sebebiyle bitkisel üretimde kullanılmaz duruma gelir. Avrupa'da tarım alanlarındaki kadmiyum (Cd) kirliliğinin yüzde 45'i bazı mineral fosforlu gübrelerden kaynaklanmaktadır. Günümüzde küresel olarak, artan miktarlarda çok fazla azot kullanımı mevcuttur (toprağa uygulanan azot miktarı, mahsuller tarafından alınan azot miktarından daha fazladır). 

 

Yürüttüğümüz iki AB projesinin temel amacı ile Dünya Toprak Günü amaçları ortak paydada buluşmaktadır. 

Bozulmuş ve kirlenmiş toprak sağlığı konusunda son yıllarda verilen çaba ve mücadeleler başta Birleşmiş Milletler, FAO, AB ve diğer devletlerin bilim ve çevre kurumlarının en sıcak ilgi odağı durumuna gelmiştir. Konu doğrudan iklim değişimleri ile ilgili olduğu için gıda güveliği ile bağlantısı da önemini ve hassasiyetini arttırmıştır.

Dünya Toprak Günü Teması: Sağlıklı toprağın önemi ve toprak kaynaklarının sürdürülebilir yönetimini sağlamak ve savunmak olarak belirlenmiştir. 2024 yılı Toprak Günü’nün teması Topraklara Bakım: Ölç, İzle, Yönet. Tema başta toprak analizlerine dayalı bütünlüklü bir yönetim anlayışı, “ölçemesen anlayamasan, anlayamasan yönetmezsin” anlayışı ile sağlanmaktadır. 

Shering-Med ve SUS-SOIL Projelerinin ortak paydaları ve amaç bütünleşmesi

Shering-Med ve SUS-SOIL Projelerinin Dünya Toprak Günü Mesajı İle Ortak Paydada Buluşması ve Amaç Bütünleşmesi

Bu bağlamda AB PRIMA SHARInG-MeD ve Horizon SUS-SOIL bütçelerinden sağlanan projelerle Türkiye olarak bizlerde bozulan toprak yapısının yeniden inşası için agroekolojik ilkelerin tarımda uygulamasının toprakların rehabilitasyonunda önemli fonksiyon üstleneceğini görmekteyiz. Her bir proje için değişik bölgelerden el değmemiş ve geçmişte incelenmiş alanlardaki toprakları yeniden örnekleyerek, amaca uygun analizler yaparak ekolojik toprak yönetimi sağlamak istenmektedir. Ayrıca öğrenilen bilgiyi diğer paydaşlar ile analiz edip çözüm önerileri geliştirmeyi hedeflemektedir.

 

SHARInG-MeD projesi toprakların yeniden rebilitesini sağlamak için araştırmacılar, kamu yönetimi ve toprak kullanıcılar ile birlikte bir dizi araştırma ve iş birliği içinde örnek ekolojik toprak yönetimleri planlamaktadır. SHARInG-MeD projesinin amacı; Akdeniz çanağında iklim değişimlerine karşı toprak bozulmasını sınırlayacak araştırma alt yapılarını düzenlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca iklim değişimlerine karşın toprak karbon içeriğini artırmayı amaçlıyor. 

Proje kapsamında Akdeniz bölgesindeki toprak sağlığını korumak, iyileştirmek ve restore etmek;

 Toprak özelliklerini izlemek, sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmek ve toprak bozulmasını önlemek.

 Çiftçileri, araştırmacıları ve karar vericileri bilgilendiren entegre modeller ve araçlar sağlamak.

 Toprak yönetimi stratejilerinin (organik madde uygulamaları, faydalı mikroorganizmalar kullanımı, koruma amaçlı tarım) uygulanabilirliğini ve etkisini göstermek.

 Bölgesel toprak verilerinin uyumlaştırılması ve doğrulanması yoluyla geniş ölçekli tarımsal sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak için farklı arazi kullanımlarına dayalı geniş alanlarda toprak örnekleri verilerine dayalı Avrupa toprak atlasını güncelleyerek kullanıcılara veri sunmak. 

 

SUS-SOIL Yaşayan Toprak Laboratuvarı projesi ise; Toplum için ekosistem hizmetlerinin sunumunu iyileştirmek amacıyla tarımsal ekolojik arazi kullanımı ve yönetimini uygulayarak sürdürülebilir toprak ve toprak altı sağlığının teşvik edilmesi eksenli entegre projedir. SUS-SOIL'in temel amacı toprak yönetiminin sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda geliştirilmesini hedefler. Bu kapsamda, toprak sağlığını koruma, karbon depolama kapasitesini artırma ve tarımda çevresel etkileri azaltma üzerine yoğunlaşır. Proje, toprak kullanımına ilişkin yenilikçi yaklaşımlar ve yöntemler geliştirmeyi amaçlar. Bu proje 15 ülkeden 22 partner üniversite ve araştırma kurumu tarafından yürütülmektedir. Proje çerçevesinde 15 yaşayan laboratuvar kurularak alt toprak katmanının sürdürülebilir tarım ve toprak sağlığı için önemini ve farkındalığını artırmayı hedeflemektedir. 

Sonuçta toprağın sağlığını korumak için, toprakların analiz edileceği, izleneceği ve toprak-bitki yönetimlerinin uygulanacağı bir tarım yönetimi sağlamak.

Bu bağlamda ilk defa geniş çaplı bir yaşayan toprak laboratuvarları kurup sürekli izleme ve uygulama çalışmaları yapılacaktır.

 

Yeniden toprak gününde torağın bizler için gösterdiği gıda üretimi ve hepimize habitat yaratmasından dolayı müteşekkiriz. Ancak ne yazık ki toprağın kadrini ve kıymetini bilemedik.   

 

 

Not: Shering-Med ve SUS-SOIL Projeleri ile ilgilenenler İbrahim Ortaş, iortas@cu.edu.tr adresinden iletişim sağlayabilirler 

 

 

4 Aralık 2024, Adana

  Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış

 BES


 Diğer Yazıları


  • YAŞANANLARA İZAH’INIZ YOK İSE, MİZAH’INIZ KAÇINILMAZ OLUR.
    13-07-2023 | 12 : 38 22
  • EREĞLİ İFTAR SOFRASINDA, BİR SESSİZLİK VE BİR HAFIZA NOTU
    26-03-2025 | 23 : 08 46
  • Karadeniz Ereğli ismini tescillemeli.
    20-07-2023 | 21 : 33 19
  • REKABETİN DE BİR ADABI OLMALI!
    27-03-2024 | 21 : 29 59
  • HAKSIZLIĞA KARŞI ÇIKIP, HAKKINI ARAMAYAN, HEM HAKKINI, HEM ŞEREFİNİ KAYBEDER.
    06-01-2024 | 11 : 47 25
  • SÜRPRİZLERE GEBE BİR SEÇİM KAPIMIZDA BEKLİYOR!!
    11-04-2023 | 12 : 22 57
  • DEVLET YARALARI SARAR, HALK TESELLİ EDER.
    21-02-2023 | 10 : 10 15
  • 8 Mart şehitleri kadınlarımız bize ölerek, sürünerek yaşamayı değil, kadın gibi gülerek yaşamayı miras bırakmışlar.
    09-03-2024 | 09 : 06 27
  • ZARURİ AÇIKLAMA!
    20-08-2024 | 21 : 04 03
  • TEMEL SORU? KİMİN ADAY OLDUĞU DEĞİL! KİMİN ADAY OLACAĞINA? KİMİN KARAR VERECEĞİDİR.
    11-12-2023 | 18 : 16 59
  • KENDİLERİNİ ZEKİ SANANLAR, AYNAYA BAKSINDA UTANSINLAR!
    02-03-2024 | 12 : 18 57
  • UMUT ET Kİ! TÜKENMEYESİN.
    03-06-2023 | 23 : 03 51
Tüm Yazıları

 Köşe Yazarlarımız


  • Meryem Altunkaya
    KAPİTALİST PUS!
  • Timuçin ÖZAT
    Devam etmekle kalmayacak, kötüleşecek!
  • Zeki BAŞTÜRK
    ORTADOĞU BİR ATEŞ ÇEMBERİ
  • Mustafa Uysal
    ANLATAMAZSIN VEFA'YI !
  • A.Baybars Göğez
    Liyakat yoksa durum değişmiyor
  • Sefa YÜRÜKEL
    Nihat Genç olmak ya da olmamak: Türkiye’nin eşik noktasında bir kimlik meselesi
  • Fahri Eryılmaz
    23 NİSAN
  • Gürol ÖZTÜRK
    DESTEK KİME?
  • Turko Uğur ÖZTÜRK
    FEDERASYON ŞEÇİMLERİNDE BAŞKAN ADAYLARINA SORULMASI GEREKEN SORULAR
  • Erdoğan KUTLU
    SEMT-İ MÜDAFAA
  • Efsun İsmail DEMİREL
    MİLLETVEKİLİMİZ SAFFET BOZKURT’A AÇIK MEKTUP
  • Önder ÖNER
    Sağlığımızın Belası Hava Kirliliği

 Çok Okunan Köşe Yazıları


  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY

» Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
  • Sefa YÜRÜKEL
    Nihat Genç olmak ya da olmamak: Türkiye’nin eşik noktasında bir kimlik meselesi
  • A.Baybars Göğez
    YEREL YÖNETİMLER BAKANLIĞI GEREKLİ Mİ? KAPSAMI NASIL OLMALI?
  • Zeki BAŞTÜRK
    UÇABİLDİĞİN KADAR
  • A.Baybars Göğez
    Liyakat yoksa durum değişmiyor
  • Zeki BAŞTÜRK
    BİR EĞİTİMCİ'NİN YOLCULUĞU
  • Zeki BAŞTÜRK
    YÜZÜMÜZÜ GENÇLER GÜLDÜRECEK
  • Sefa YÜRÜKEL
    “Cumhuriyetin Valisi: Rozet Değil Karakter Taşıyan Devlet Adamı Üzerine Satirik Bir İnceleme”
  • Zeki BAŞTÜRK
    TARİH, DOĞA, KÜLTÜR GEZİSİ
  • Sefa YÜRÜKEL
    Türkiye’de Siyasal Kriz ve Muhalefetin Stratejik Açmazı: CHP’ye Eleştirel Bir Yaklaşım
  • Zeki BAŞTÜRK
    Dalgalar Neden Hep Karşı Kıyıları Vurur?
  EMLAK & SİGORTA DANIŞMANI
  ÖZER BULCA Hair Makeup Studio
  BİRLEŞİK EMEKLİLER SENDİKASI
  BİRLEŞİK EMEKLİLER SENDİKASI
  Irmak Vadi Bungalov Evleri
Kdz.Ereğli ve Zonguldak Bölgesel Haberler

© kdzereyli.com

İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
  •   Bilim ve Teknoloji
  •   Eğitim
  •   Videolu Haber
  •   Arşiv
  •   Video Galeri
  •   Haber Ara
  •   Tüm Makaleler
  •   Foto Galeri
  •   Günün Haberleri
  •   Üyelik