
zekibasturk57@gmail.com
ORTADOĞU BİR ATEŞ ÇEMBERİ
17 Haziran 2025 22:24:17
Yazar
Ortadoğu Bir Ateş Çemberi
Ortadoğu… Uygarlıkların beşiği, dinlerin doğduğu topraklar, kadim şehirlerin, varsıl uygarlıkların diyarı… Ne var ki bugün, bu kutsal coğrafya; acının, savaşın, göçün ve gözyaşının adresi haline gelmiştir. Her karış toprağında bir tarih yatar ama o tarih, artık bombaların gölgesinde soluk bir hayal gibi kalmıştır. Ortadoğu bugün bir ateş çemberidir — hem fiziksel hem de siyasal anlamda.
Yemen'den Filistin'e, Suriye'den Irak’a kadar birçok ülke, iç savaşlar, dış müdahaleler, mezhepsel çatışmalar ve emperyalist güçlerin çıkar hesaplarıyla paramparça edilmiştir. Çocuklar enkazların arasında büyüyor, kadınlar yas tutuyor, gençler ya silah taşıyor ya da başka diyarlara göç yollarında umut arıyor. Her bomba, sadece bir binayı değil, bir geleceği yıkıyor.
İsrail-Filistin çatışması, tarihin en kanlı düğümlerinden biri olarak hâlâ çözülemedi. Filistin halkı yıllardır işgal, abluka ve yoksullukla mücadele ederken, uluslararası toplum çoğu zaman sessiz kalıyor. En son İsrail ile İran arasında artan gerilim, bölgeyi daha da tehlikeli bir sürece sokmuş durumda. Bu çatışmalar sadece iki ülkeyi değil, tüm bölgeyi ve hatta dünyayı etkiliyor.
Rusya-Ukrayna savaşı, doğrudan Ortadoğu’da geçmese de dolaylı etkileriyle bu ateş çemberine yeni odunlar atmıştır. Enerji dengeleri değişmiş, silah ticareti artmış, dünya güçleri yeniden mevzilenmeye başlamıştır. ABD'nin Ortadoğu’daki askeri varlığı ve emperyalist politikaları da bu kaosu körüklemekte, demokrasiyi yayma savıyla işgallerini haklı göstermeye çalışmaktadır. Ancak bu işgallerin geride bıraktığı tek şey yıkım ve nefrettir.
"Zorunlu olmadıkça savaş bir felakettir" der Mustafa Kemal Atatürk. Ne yazık ki Ortadoğu halkları, bu felaketi zorunluluk değil, dayatmalar yüzünden yaşıyor. Her savaş, emperyalizmin yeni bir hamlesi, halkların iradesini bastırmanın yeni bir aracıdır.
Bu coğrafyada barışın sağlanması, ancak halkların kendi kaderini tayin etme hakkına kavuşması, dış müdahalelerin sona ermesi ve adaletin egemen olmasıyla olasıdır. Din, mezhep ya da etnik köken fark etmeksizin; herkesin eşit ve özgür yaşadığı bir Ortadoğu hayal değil, insancıl bir zorunluluktur.
Bugün bu ateş çemberini kırmak için daha fazla ses çıkarmalı, barışın sesini daha gür duyurmalıyız. Çünkü Ortadoğu sadece bir bölge değil, insanlığın ortak vicdanıdır.
Zeki BAŞTÜRK
BES
