
zekibasturk57@gmail.com
YÖNETMEK NEDİR? YÖNETMEK, KOLTUKTA OTURMAK MIDIR?
26 Haziran 2025 21:03:56
Yazar
YÖNETMEK NEDİR? YÖNETMEK, KOLTUKTA OTURMAK MIDIR?
" Onüç yıl yönettim. Yine yönetirim" demiş bir koltuk sevdalısı. Bana da bu yazıyı yazmak düştü.
Yönetmek… Sözlükteki anlamıyla bir grubu, kurumu, toplumu belli hedeflere ulaştırmak için kararlar almak, uygulamak ve yön vermek demektir. Ancak gerçek yaşamda bu tanım çoğu zaman bir unvanın ya da bir koltuğun gölgesinde unutulur. Oysa yönetmek, sadece koltukta oturmak değildir. Yönetmek; anlamak, duyumsamak, sorumluluk almak, halkla birlikte yürümektir.
Koltuk, bir makamın simgesidir; evet. Ama o koltukta oturmak, ülkenin sorunlarına göz kapamak anlamına gelirse, o koltuk değerini yitirir. Çünkü yönetim, masa başında yazılan raporlarla değil, sahada halkla birlikte atılan adımlarla yapılır. Gerçek bir lider, halkının gözlerinin içine bakar; sofralarına konuk olur, dertlerini dinler ve çözüm üretir.
Bugün birçok ülkede yönetim anlayışı, koltuk sevdasına indirgenmiş durumda. Bir kez oturuldu mu, kalkmak istemeyenler, halktan uzaklaşanlar, çevresine duvar örenler çoğalıyor. Oysa yönetici dediğimiz kişi, halkın hizmetçisi olmalıdır; efendisi değil.
Bir ülkeyi yönetmek, salt ekonomi tablolarını okumak değildir. O tabloyu yaşayan insanların yüzündeki çizgileri de okuyabilmektir. İşsizliği bir rakam olarak değil, evine ekmek götüremeyen bir babanın çaresizliğini görebilmektir. Kadınların şiddet gördüğü bir ülkede yasaları raflara kaldırmak değil, kadınların yanında durmaktır yönetmek. Gençlerin umutsuzca göç yollarına düştüğü bir ülkede sadece istatistik açıklamak değil, onlara umut olmaktır.
Gerçek yönetici, eleştiriden korkmaz; tersine o eleştiriyi kendini geliştirmek için kullanır. Kibirle değil alçakgönüllülük ile yürür. “Ben” değil “biz” dilini kullanır. Bir ülkeyi yönetmek, yeri geldiğinde “sorumluluk bana ait” diyebilmeyi gerektirir.
Siyasette koltuk, geçicidir. Asıl kalıcı olan, halkın gönlünde bırakılan izdir. Bir liderin büyüklüğü, kaç yıl o koltukta oturduğu ile değil, o yıllar boyunca kaç yüreğe dokunduğu ile ölçülür.
Bu nedenle soralım kendimize: Yönetmek gerçekten sadece koltukta oturmak mıdır? Yoksa halkla birlikte ayağa kalkmak mı? Yanıtını sizler verin.
Zeki BAŞTÜRK
BES
