

zekibasturk57@gmail.com
FUTBOLDA YASA DIŞI BAHİS: ÇÜRÜMENİN GÖLGESİ
09 Aralik 2025 19:45:49
Yazar
FUTBOLDA YASA DIŞI BAHİS: ÇÜRÜMENİN GÖLGESİ
Bir zamanlar yoksulların oynadığı, varsılların ise kenarda durup izlediği bir oyundu futbol. Mahalle aralarında toza toprağa bulanmış bir topun peşinde koşan çocukların sevinciydi. Tribünde umut arayan emekçinin, bir nebze neşeyle yaşama tutunma biçimiydi. Zamanla her şey değişti. Bugün futbol, varsılların oynadığı; yoksulların ise televizyon başında hayranlıkla izlediği, milyonların döndüğü dev bir endüstri haline geldi.
Emekçinin asgari ücretle çalıştığı, emeklinin açlık sınırında yaşadığı, köylünün ürününü satamadığı, tüketicinin alamadığı, cocuklarin okula gidemediği, ucuz iş gücü olarak görüldüğü bu günlerde futbolcuların aylık ve yıllık kazançları dudak uçuklatıyor. Bir futbolcunun bir ayda kazandığını bir emekçi bir yılda, hatta bazen birkaç yılda toparlayamıyor. Havaalanlarinda gösterişli karşılamalar, olağanüstü sözleşmeler, reklam anlaşmaları, primler… Bu devasa ekonominin içinde artık sadece top değil; para, güç ve hırs da sahada koşuyor.
Ne var ki, tüm bu varsılliga karşın, kulüp başkanlarının, futbolcuların, hatta hakemlerin adı yasa dışı bahis skandallarına karışıyor. Kazançların astronomik olduğu bir yerde neden birileri hâlâ yasa dışı yollarla daha fazlasını elde etmeye çalışır? Neden bir futbolcu, bir hakem ya da bir yönetici, zaten sahip olduklarıyla yetinmez?
Belki de yanıt, bireysel açgözlülükten çok daha derinde, toplumsal bir çürümede saklıdır. Haksız kazancın doğal görüldüğü, kolay yoldan köşeyi dönmenin beceri ve yetenek sayıldığı, “herkes yapıyor” anlayışının sıradanlaştığı bir kültürün sonucudur bu. Değerlerin aşındığı, ahlaki sınırların anlamsızlaştığı bir düzende, futbol da bu yozlaşmadan payını alıyor.
Yasa dışı bahis, sadece bir oyun değil; bir aynadır aslında. Toplumsal yapının içinde saklanan çürümeyi yansıtan bir ayna. Futbol sahasının çizgilerinden taşıp siyasete, ekonomiye, gündelik yaşama uzanan bir yolsuzluk öyküsünün parçası.
Bir zamanlar “fair play” ruhuyla anılan, centilmence oynanan futbol, bugün adaletsizliğin, fırsatçılığın ve haksız kazancın gölgesinde. Ve belki de en acı olan, bu çöküşün, sadece sahadaki oyunu değil; toplumun ortak vicdanını da kirletmesi.
Futbolu yeniden bir oyun, bir sevinç, bir dayanışma alanı haline getirmek olasıdır. Ama bunun yolu, sahaya egemen olan milyonların değil, vicdanın kazanmasından geçiyor. Çünkü çürümüş bir düzen içinde hiçbir oyun masum kalamaz.
Zeki BAŞTÜRK
BİRLEŞİK EMEKLİLER SENDİKASI



























