

zekibasturk57@gmail.com
ÜÇ KİTAP BİRDEN
11 Aralik 2025 19:36:59
Yazar
ÜÇ KİTAP BİRDEN
GÜNEŞİ KOYDUM KALBİME

Zeki Baştürk, her satırında insanın içindeki iyiliği, doğanın sesini ve umudun direncini büyüten bir kalem… Bu kitap, onun yaşamın en doğal ve yalın anlarında bile ışığı gören bakışını okura armağan ediyor.
“Güneşi Koydum Kalbime”, karanlığın içinden geçerken bile içindeki sıcaklığı koruyanlara yazılmış bir çağrı. Doğaya duyduğu hayranlık, insana olan inancı ve her şeye karşın yaşama tutunma iradesiyle Zeki Baştürk, okuru yavaşça elinden tutup yalamın dingin, aydınlık kıyılarına götürüyor.
Bu denemeler, bir yazarın iç dünyasından süzülmüş kısa soluklanmalar değil; her gün biraz daha unutmaya yüz tuttuğumuz duyguların yeniden anımsatılması… Sevginin, umudun, paylaşmanın ve yaşama sevincinin hiç sönmeyen ateşi…
Kalbinize bir güneş koymak isterseniz, sayfaları aralayın. Bu kitap size hem yol gösterir hem de yol arkadaşlığı eder.
DOST KALEMLERDEN YANSIMALAR

Zeki Baştürk’ün kaleminden dost kitaplarına bir yolculuk…
Bu kitap, bir dostluğun izi sürülerek yazıldı. Her bir satırında, Zeki Baştürk’e armağan edilen kitapların ardındaki gönül bağı, emek, düşünce ve yazar ve ozanların soluğu yer alıyor. Bu değerlendirmeler; yalnızca kitap tanıtımı değil, aynı zamanda dostlukların, birlikte büyüyen duygu ve düşüncelerin , kalemden kaleme aktarılan ruhun öyküleridir.
Okur, bu sayfalarda kimi zaman bir şairin iç sesini, kimi zaman bir romancının yaralı dünyasını, kimi zaman da bir denemecinin toplumla dertlenen bakışını bulacak. Her kitap, bir dostun yüreğinden çıkarak başka bir dostun sözcüklerinde yeniden can buluyor.
“Dost Kalemlerden Yansımalar”, kitapların ötesinde bir buluşma noktası…
Okuru, dostluğun ve yazınımızın aynı kaynaktan beslenen iki zarif damar olduğunu anımsatan bir yolculuğa çağırıyor.
KARANLIĞA KARŞI UMUT

Zeki Baştürk, bir dönemin karanlık koridorlarında dolaşırken gördüklerini, duyduklarını, içinden geçirdiği umut arayışlarını kalemine taşıyor. Toplumsal yaraların görünmezleştirildiği, siyasal söylemlerin gürültüyle gerçeği bastırdığı yıllara tanıklık eden bu yazılar; bir yurttaşın, bir aydının, bir vicdanın sessiz çığlığı gibi dokunuyor okura.
Bu kitap, yalnızca eleştirel bir bakışın ürünü değil; aynı zamanda geleceğe ilişkin inancın, dayanışmanın ve toplumsal sorumluluğun anımsatmadı. Baştürk, yaşananları unutmamakla kalmıyor; okurunu da düşünmeye ve sorgulamaya çağırıyor.
“Karanlığa karşı umut” derken kast edilen tam da bu: En zor zamanlarda bile gerçeğin ışığına sırt dönmeden yürümek. Bu sayfalar, dönemin siyasal atmosferini tüm çıplaklığıyla sererken, aynı zamanda yarına ilişkin bir çağrıyı da fısıldıyor: Umut var. Yeter ki görmek isteyelim.
Zeki Baştürk
BİRLEŞİK EMEKLİLER SENDİKASI


























