Alaplı çayı sel taşkın alanı üzerine yat sanayi neden ?

ALAPLI ÇAYI SEL TAŞKIN ALANI ÜZERİNE YAT SANAYİ NEDEN?
Öncelikle belirtelim: Alaplı’da ahşap tekne mesleğinin devamı ve gelişmesinden yanayız. Kafalar karışmasın.

Ahşap tekne yapımı ve imalatı için bir birlik kurulması, bu meslekle uğraşan insanlar ve bölge için tartışmasız olumlu bir adımdır. Zonguldak’ta yaşayan herkes bunu desteklemelidir. Ahşap tekne yapımı ve teknecilik ata mesleğimizdir. Fiber tekneler çıkınca meslek biraz hırpalandı, ama...

Alaplı Çayı’nın sel taşkın alanı üzerine kimler tesis kurmak istiyor? İstanbul’da tekne işi yapan Alaplı kökenli yatırımcılar mı? Kesinlikle hayır. Hiçbir yatırımcı sermayesini selin önüne koymaz. Yatırımcının hedefi para kazanmaktır.

Kazanmak isteyen yatırımcıların, doğup büyüdüğü köye, bağına bahçesine dönme ve memleketine vefa gösterme düşünceleri de olabilir. İstanbul’da ve turistik bölgelerde tekne işi yapan ustalar için Alaplı bir özlemdir.

Alaplı’da AYTEK KOOP adında bir birlik oluşmuş. Bu birlik tüm Alaplı’dan destek almış. Amaçları ata mesleğini devam ettirmek. Teknecilerin hevesi olur da, köhnemiş rantçılar, talancılar boş durur mu? Eski milletvekilleri, ormandan ağaç kesim işi yapan tacirler, işsiz kalan eski başkanlar, Ankara’da iktidarla yakınlığı olan herkes duruma müdahil. Olmazı oldurmak için her yol Ankara olunca? Bu işin takipçileri, ete kemiğe bürünmemiş projeyi yatırımcılara pazarlamaya başladılar.

Bu arazinin geçmişini kronolojik olarak sıralarsak:
Alaplı Belediyesi depo olarak kullandı. Bütün malzemeler sel sularına kapılınca alanı terk etti.
Bir yatırımcı elektrik santrali kurmak istedi. Taşkın alanı olduğu için kurulamadı.
Yat atölyeleri kurulmak istendi. Zonguldak Valisi taşkın alanı olduğu için izin vermedi.
Yat atölyeleri için ısrar devam etti. Zonguldak İl Çevre Müdürlüğü taşkın alanı olduğu için projeyi iptal etti.
Girişimden vazgeçmediler. Çamlıbel köyü taşkın alanı olduğu için ÇED iptali için dava açtı. 

Dava devam ediyor.
Dava sürerken Zonguldak İl Özel İdaresi’ne ruhsat başvurusu yapıldı. İl Genel Meclisi üyeleri (tüm partiler) ilk kez bir kararı oybirliğiyle reddetti. Bu hassasiyet çok kıymetliydi.
Vali değişti, proje yeniden gündeme geldi. Sel taşkın alanına kurulması düşünülen proje tekrar gündemde. Hayır oyu veren İl Genel Meclisi üyelerine, köy muhtarlarına ve karşı çıkanlara yerel basın aracılığıyla saldırı başlatıldı (ruhsat oylaması varsayımıyla). Meclis üyeleri habersiz, ama proje alanı pazarlanıyor.
Alaplı Çamlıbel köyü ve çevre köyler projeye neden karşı çıkıyor?
Görsellerdeki bilgiler DSİ’nin ÇED dosyasına ve yakın zamanda Zonguldak İl Özel İdaresi’ne gönderdiği belgelerden:

AYTEK KOOP’un ahşap yat tesisi kurmak istediği alan Alaplı Çayı yatağıdır.
Proje yapılırsa, her sel taşkınında sular altında kalan Mollabey yolu proje içinde kalacak ve sorun büyüyecek.
DSİ ÇED Olur yazısında: Proje alanı sel taşkın alanıdır. Herhangi bir sel ve zararda sorumlu olmadığını belirtmiş.
DSİ İl Özel İdaresi’ne resmi yazıda: Proje alanı yapılaşmaya uygun değildir.
DSİ ÇED Olur yazısında: Proje alanı ile Alaplı arasında köprü varsa bildirilmemesini talep etmiş. Bildirilmemiş. Sel taşkınında köprüler baraj yapabiliyor.

DSİ İl Özel İdaresi’ne yazıda: Proje alanından Alaplı’ya içme suyu taşıyan isale hattı geçiyor; beş metre yakınına yapı yapılamaz uyarısı.
2019 ÇED dosyası 1/1000 haritada: Proje dere yatağı olarak görünüyor. 2024 ÇED başvurusu 1/1000 haritada: Dere yatağı proje alanı olarak gösterilmiş. Haritanın gerçekliği araştırmaya muhtaç.
AYTEK KOOP’un proje alanıyla ilgili birçok olumsuz bilgi ÇED dosyasında mevcut.
Alaplı’daki tüm siyasi partiler, çevresel sorunlarda (cüruf, altın madenleri vb.) sorumlu tavır sergiledi. Bazıları açıktan, bazıları sessiz kalarak destek verdi. Muhtemel sel taşkını Alaplı şehir merkezini etkileyeceği ve içme suyu isale hattı geçtiği için Alaplı Belediye Başkanlığı’nın müdahil olması kritik.

Bu duyarlılığın farkındayız. İktidardaki siyasi partilerin ilçe başkanları ve milletvekillerine, Alaplı halkının can ve mal güvenliği için projeyi incelemelerini öneriyoruz.

Sonuç olarak:
Projeyi önemsiyoruz. Ama proje alanı dere yatağı üzerine kurulmamalı. Yer seçimi uygun değildir. Yasalar ve yönetmeliklere uyulmalı. Kıyı Kenar Çizgisi Kanunu ve yönetmelikleri, bölge halkının can ve mal güvenliği için yasal haktır. Taşkın alanı olduğu için defalarca RED alan bir projeyi zorlama raporlarla, kanunların arkasından dolanarak yanlış alanda gerçekleştirmeye çalışmak kanun ,yönetmelik tanımamaktır.

EREĞLİ VE ALAPLI ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ

Haber : Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri Platformu