Başkan Özdemir'den basın açıklaması
Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Harun Özdemir'in basın açıklaması;
Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Eğitim Araştırma Dayanışma Kalkındırma ve Kültür Federasyonu ‘nun örnek hukuk mücadelesi.
Haber giriÅŸ tarihi : 27-06-2025 | 10 : 32 12
Haber güncelleme tarihi : 27-06-2025 | 10 : 32 12
BASINA...
HUKUK ZAFERİ
'' OÄŸuz Çepni Boyu Dernekleri EÄŸitim AraÅŸtırma Dayanışma Kalkındırma ve Kültür Federasyonu ‘nun örnek hukuk mücadelesi
1959 ve daha önceki Türk dil kurumu yayınları olan derleme sözlüğünde CEPNİ anlamı için kullanılan aÅŸağılayıcı anlamlar taşıyan kelimeler için OÄŸuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu Hukukî süreç baÅŸlatmıştı. Bu yanlış anlamlar üstelik günümüzdeki sözlüklerde bile hala Türk dil kurumu derleme sözlüğünden alıntı gösterilip kullanılmaktadır.
Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Harun ÖZDEMİR Üç yıldır hukuk mücadelesi verdiğimiz, bir iki kez vazgeçmemiz için bilgilendirme aldığımız ÇEPNİ İsminde kullanılan küçültücü Soysuz, Ahlakı Bozuk kimse, Fahişe, ve benzeri küçük düşürücü anlamlarla 1959 yılında Türk dil kurumu tarafından basılmış derleme sözlüğü ve devamında farklı sözlüklerinde atıf yaparak kullandığı aşağılayıcı kelimeler mahkemenin oy birliğiyle aldığı kararla davayı kazanmış bulunuyoruz.
Konu hakkında geniş açıklama ilerleyen günlerde yapacağız. Bu süreçte bize yardımcı olan güvenen Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu kurucularımıza, yöneticilerimize ve hukuki anlamda bize yol gösterip bizimle birlikte olan Danışma Onur Kurulu Üyelerimiz, Sakarya üniversitesi hukuk fakültesi dekanı Sayın Prof. Dr. Şafak NARBAY Hocama, Avukat Hilmi Türkmen e, Yönetim kurulu üyelerimiz Avukat Emine Aygören HACIHAMDİOĞLU ile Avukat Taha Furkan Şahin e, Benimle birlikte hukuki altyapı için araştırma yapan Trabzon fikir spor platformu başkanı Recep Bakırtaş a, Mahkeme davası için vekalet verdiğimiz emekli Cumhuriyet başsavcısı sayın Mustafa Küçük ve Avukat Yağmur Demir'e çok ama çok teşekkür ediyorum.
Geç de olsa Adalet yerini bulmuştur, bulacaktır. Türkiye de ki Oğuz boylarından en kalabalık olanlardan Çepni Boyu milyonlarca insanı zan altında bırakan bir yanlışlığın düzeltilmesi yetmiş yıl geçse de bize nasip olmuştur.
Biz toplum menfaatine kendimizi adadık. Yöneticilerimiz ile bu anlayış içinde çalışıyoruz. İnanç ve siyasete eşit olarak bakıp kimseyi öteki görmeyen bir birlik oluşturduk.
Mahkeme nin verdiği bu karar ın örneği yoktu. İnşallah Oğuz boyları ve Türk dünyası ile ilgili yazılıp çizilen yanlış bilgilerin düzeltilmesine bu karar emsal teşkil edecektir.
Hizmetimiz Türk dünyası birliği ve insanlığın geleceği içindir. Toplum adına vermiş olduğumuz hukuk mücadelesini kazanmış olmaktan mutluyuz.''
Harun ÖZDEMİR
Oğuz Çepni Boyu Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı
T.C.
ANKARA
25. IDARE MAHKEMESI
ESAS NO : 2025/103
KARAR NO : 2025/828
UYAP Bilisim Sistemindeki bu dokümana http://vatandas.uyap.gov.tr adresinden MoQEXKI - e4ddlr5 - 4rAdanq - MZSn3w= ile erisebilirsiniz.
DAVACI : OGUZ ÇEPNI BOYU DERNEKLERI EGITIM ARASTIRMA
DAYANISMA KALKINDIRMA VE KÜLTÜR
FEDERASYONU
VEKILI : AV. YAGMUR DEMIR AKYILDIZ
-UETS adresi bulunmaktadır.
DAVALI : ATATÜRK KÜLTÜR DIL VE TARIH YÜKSEK KURUMU
BASKANLIGI/ANKARA
VEKILI : AV. AYBIÇE DÖNMEZ
-UETS adresi bulunmaktadır.
DAVANIN ÖZETI : Davalı idarece tanzim edilen Türkiye'de Halk Agzından
Derleme Sözlügü'nde bulunan Çepni sözcügüne yüklenen "soysuz ahlakı bozuk kimse" ve
"fahise" anlamlarının, hakaret, halkı kin ve düsmanlıga sevk ve tesvik etme, asagılama
içermesi nedeniyle düzeltilmesi istemiyle yapılan basvurunun reddine iliskin 22.05.2024 tarih
ve 22293 sayılı islemin; çepni sözcügüne yüklenen "soysuz ahlakı bozuk kimse" ve "fahise"
anlamlarının gerçegi yansıtmadıgı, dahası bu sözlügü esas alarak kendi yayınlarında bu
tanımı kullanan yazarlar oldugu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETI : Davalı idare tarafından, usule iliskin olarak davanın süresinde
açılmadıgı, davacı federasyonun davayı açmakta güncel menfaatinin bulunmadıgı ve
davacının sübjektif ehliyet yoklugu nedeniyle reddi gerektigi, esasa yönelik ise davacının
basvurusu üzerine somut olaya iliskin tüm islemlerin alanının uzmanı yetkin bir kurul
tarafından alanın gerektirdigi bilimsel ve teknik inceleme ve kurallar çerçevesinde
gerçeklestirildigi, dava konusu islemin teknik ve bilimsel kurallara dayandıgı ve hukuka
aykırı bir yönünün bulunmadıgı ileri sürülerek davanın reddi gerektigi savunulmaktadır.
TÜRK MILLETI ADINA
Karar veren Ankara 25. Idare Mahkemesi'nce, dava dosyası incelenerek isin geregi
görüsüldü:
Davalı idarenin usule iliskin itirazları yerinde görülmeyerek isin esasına geçildi.
Dava, davalı idarece tanzim edilen Türkiye'de Halk Agzından Derleme Sözlügü'nde
bulunan Çepni sözcügüne yüklenen "soysuz ahlakı bozuk kimse" ve "fahise" anlamlarının,
hakaret, halkı kin ve düsmanlıga sevk ve tesvik etme, asagılama içermesi nedeniyle
düzeltilmesi istemiyle yapılan basvurunun reddine iliskin 22.05.2024 tarih ve 22293 sayılı
islemin iptali istemiyle açılmıstır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının "Baslangıç" baslıklı bölümünde, "(...)Hiçbir
faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlıgının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezligi
esasının, Türklügün tarihi ve manevi degerlerinin, Atatürk milliyetçiligi, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliginin karsısında korunma göremeyecegi(...)" düzenlemesi, "Cumhuriyetin
Nitelikleri" baslıklı 2. maddesinde; "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanısma
ve adalet anlayısı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiligine baglı, baslangıçta
belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
hükümlerinin yer almaktadır.
02.11.2011 tarih ve 28103 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Atatürk
Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Teskilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname'nin 10. maddesinde; " (1) Türk Dil Kurumu Baskanlıgı, Yüksek Kuruma baglı,
özel bütçeli ve kamu tüzel kisiligine sahip, görev alanında bilimsel hizmet ve faaliyette
bulunan bir kurum olup, Baskan, bir Baskan yardımcısı ve bilim kurulundan olusur.
Baskanlıgın merkezi Ankara’dadır. (2) Türk Dil Kurumu Baskanlıgının görevleri sunlardır:
a) Türk dilinin kaynak eserlerini tespit ederek incelemek ve yayına hazırlamak, Türkçe ile
ilgili yurtiçinde ve yurtdısında yapılan arastırmaları takip etmek; Bütünlesik Bilgi Sistemi
dâhilinde, arsiv ve dokümantasyon merkezi, bilgi bankaları ve veri tabanları olusturmak. b)
Türkçenin ticarî hayatta, kitle iletisim araçlarında, egitim ve ögretim kurumlarında ve sosyal
hayatın diger alanlarında dogru ve güzel kullanılması hususunda öncü görevi üstlenerek
gerekli uyarıları yapmak, girisimlerde bulunmak, kamuoyunu, kurum ve kurulusları
bilgilendirmek, Türkçenin yozlastırılmasına, yabancı sözcüklerin ve yazım biçimlerinin
yayılmasına karsı dil bilincini güçlendirmek. c) Türkçenin söz ve anlam yapısını korumak ve
gelistirmek, yazılı ve sözlü kaynaklardan Türk dili ile ilgili derleme ve taramalar yapmak. ç)
Türk dilinin zenginlesmesine yönelik inceleme ve arastırmalar yapmak, yazım kılavuzları ve
sözlükler hazırlamak, bilim, sanat, spor terimleri ile teknik terim ve kavramları karsılayacak
Türkçe terim ve kavramların bulunmasına yönelik arastırma ve incelemelerde bulunmak. d)
Türkçe dil bilgisi üzerinde arastırma ve incelemelerde bulunmak, buna dayalı olarak Türk
dilinin yapısına iliskin dil bilgileri ile Türkçenin tarihi ve karsılastırmalı dil bilgilerini
hazırlamak ve bunları yayımlamak. e) Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslara göre,
Türkçeyi dünya milletlerine tanıtacak ve kullanımını yaygınlastıracak uluslararası etkinlikler
düzenlemek. f) Türk dili ve Türkçe dil bilgisi konularında kongreler, sempozyumlar,
konferanslar, toplantılar, sergiler, geziler düzenlemek; yurtiçi ve yurt dısında yapılan aynı
konu ve mahiyetteki toplantılara katılmak, Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslara göre bu
tür etkinlikleri desteklemek. g) Görevleri ile ilgili olarak, yurtiçinde ve yurt dısında yerli veya
yabancı, gerçek ve tüzel kisiler, egitim, bilim, kültür, sanat kurum ve kurulusları, arastırma
merkezleri, arastırmacı, yazar ve sanatkârlarla Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslara
göre isbirliginde bulunmak. g) Görevleri ile ilgili konularda yurtiçi ve yurt dısındaki
yayımları izlemek, incelemek, degerlendirmek. h) Yabancıların Türkçeyi ögrenmesini
kolaylastırıcı bilimsel çalısmalar yapmak. ı) Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslara göre
Türkçenin tanıtılması ve ögretilmesine yönelik olarak yurtiçinde ve yurt dısında çalısmalar
yürütmek, bu alanda yurtiçinde ve yurt dısında yürütülen çalısmaları desteklemek. i) Yönetim
Kurulunca belirlenecek esaslara göre Türk dili ve kültürüyle ilgili yerli ve yabancı temel
eserler ile bu konulardaki tarihî, ilmî ve edebî degeri bulunan eserlerle ilgili çeviri,
sadelestirme ve tıpkı basım çalısmaları ile içerik incelemelerini yürütmek, desteklemek ve bu
çalısmaların sonuçlarını yayımlamak. j) Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslara göre Türk
dili ile ilgili olarak üniversiteler, egitim ve arastırma kurulusları ile gerçek ve tüzel kisilerce yürütülen egitim ve arastırma faaliyetlerini desteklemek. k) Yönetim Kurulunca belirlenecek
esaslara göre, görev alanına giren konularda akademisyenlerin ve arastırmacıların
yetistirilmeleri ve gelistirilmeleri için imkânlar saglamak; bu amaçla ödüller ve burslar
vermek, yurtiçinde ve yurt dısında lisansüstü egitim ve arastırma faaliyetlerini desteklemek. l)
Diger birimlerle koordinasyon içinde tespit edecegi ölü ya da yasayan dünya dillerindeki
klasiklesmis bilim ve düsünce eserlerinin, Kurum bünyesinde veya üniversitelerde ya da
kamu veya özel diger arastırma kurumlarında, tercüme grupları olusturmak veya hizmet
satın almak suretiyle Türkçeye çevrilmesini saglamak; bunun için yapay zekâya dayalı
otomatik dil araçları gelistirmek veya gelistirilmesini desteklemek ve elde edilen sonuçları
yayımlamak; basılan eserleri kütüphanelere göndermek. m) Yüksek Kurum bünyesinde ya da
diger arastırma kurumlarında üretilen özgün eserlerden gerekli olanları, diger birimlerle
koordinasyon içinde tespit ederek süreli ve süresiz yayınlar yoluyla yabancı dillere aktarmak.
n) Bütünlesik Bilgi Sistemi dâhilinde, kendi çalısma alanlarıyla ilgili ve öncelikli konularda
projeler hazırlamak ya da hazırlatmak; Yönetim Kurulunca belirlenecek esaslara göre, bu
projelere katılacak yüksek lisans ve doktora ögrencilerine yurtiçi ve yurtdısı burslar vermek,
üstün basarı gösterenleri ödüllendirmek. o) Basbakan veya ilgili Bakan ve Yönetim
Kurulunca verilen diger görevleri yerine getirmek." hükümlerine yer verilmistir.
Yukarıda belirtilen Anayasa ve mevzuat hükümleri birlikte degerlendirildiginde;
Türkçe'nin ticari hayatta, kitle iletisim araçlarında, egitim ve ögretim kurumlarında ve sosyal
hayatın diger alanlarında dogru ve güzel kullanılması hususunda öncü görevi üstlenerek,
Türkçe'nin yozlastırılmasına, yabancı sözcüklerin ve yazım biçimlerinin yayılmasına karsı dil
bilincini güçlendirmek, Türkçe'nin söz ve anlam yapısını korumak ve gelistirmek konusunda
Türk Dil Kurumu'nun asli görevi üstlendigi, bu görevi kapsamında; davalı idarenin
Türkçenin, özeliklerini ve kurallarını dogru, güzel ve anlasılır sekilde kullanılmasını
saglaması, dilin düzeysiz, kaba ve argo kullanımına yer vermemesi ve de " Türk milli
menfaatleri, Türk varlıgı, Türklügün tarihi ve manevi degerleri" baglamında bunları
asagılayan, alaycılık içeren ifadeleri özendirici biçimde kullanmaması gerektigi açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından yapılan 04.11.2024 tarihli
basvuru ile davalı idarece tanzim edilen Türkiye'de Halk Agzından Derleme Sözlügü'nde
bulunan Çepni sözcügüne yüklenen "soysuz ahlakı bozuk kimse" ve "fahise" anlamlarının,
hakaret, halkı kin ve düsmanlıga sevk ve tesvik etme, asagılama içermesi nedeniyle
düzeltilmesinin talep edildigi, anılan talebin 22.05.2024 tarih ve 22293 sayılı islem ile reddi
üzerine bakılan davanın açıldıgı anlasılmaktadır.
Bakılan uyusmazlıkta, davacı tarafından yapılan aynı nitelikteki 21.03.2024 tarihli
basvuru üzerine anılan talep hakkında Agız Arastırmaları Bilim ve Uygulama Kolu'ndan
alınan görüste, "Çepni, Oguzların yirmi dört boyundan birinin adıdır. Kelime, Güncel Türkçe
Sözlük'te bu anlamıyla yer almaktadır. "Çepni" kelimesi, 1932 yılında Cumhuriyet Halk
Fırkasının yayımladıgı Hamit Zübeyr ve Ishak Refet'in Ana Dilden Derlemeler adlı kitabında
"Cenubi Anadolu"dan alındıgı belirtilerek söyle açıklanmıstır: "Gayri sünni, kızılbas
manasında. Cenup'taki çepnilerin sünni olmaması bu telakkiyi dogurmustur (Çepni:
Oguzlardan bir boy).” (1932: 72).
Türkiye'de Halk Agzından Derleme Sözlügü'nde ise üç anlamı verilen kelimenin ikinci
anlamı "soysuz, ahlakı bozuk olan kimse" olup Ordu, Denizli ve Trabzon'dan; üçüncü anlamı "fahise" ise Ordu'nun Ulubey ilçesinin Sıhlar köyünden derlenmistir. Türkiye'de Halk
Agzından Derleme Sözlügü, ilki 1932-1934'te; ikincisi 1952-1959 yılları arasında halk
agzından derlenen 600.000'den fazla fisten hazırlanmıs bir sözlüktür. Derleme tarihleri
dikkate alındıgında "Çepni" kelimesinin 1959 yılı veya öncesinde derlendigi anlasılmaktadır.
Eserin 1932-1934'teki derlemelere dayanan 1939 tarihli ilk nüshası Türkiye'de Halk
Agzından Söz Derleme Dergisi'nde "Çepni" kelimesi yoktur. "Çepni" kelimesi ve anlamları,
1952-1959 yılları arasındaki derlemeler sırasında tespit edilerek sözlüge girmistir. O
dönemde sözlüge giren hiçbir kelimenin dogru mu yanlıs mı oldugunu teyit etmek bugün
mümkün degildir.
Türkiye'de Halk Agzından Derleme Sözlügü, derleme yapıldıgı dönemdeki halk dilinin
söz varlıgını ihtiva etmektedir. Bu söz varlıgı binlerce yılın birikimi olup degiserek,
kaybolarak, eksilerek, çogalarak canlılıgını bugün de sürdürmektedir. Sözlükler, toplumların
yasantılarını, hayat görüslerini, düsünce tarzlarını yansıtan çok önemli kültürel
kaynaklardır. Bundan dolayı pek çok disiplin, agızların söz varlıgını arastırmalarında veri
olarak kullanır. Halkın kullandıgı her kelime, bir agız sözlügünde yer alır, almalıdır. Bu
kelimeler, standart dilin ses yapısıyla, standart dilde kullanılan anlamla örtüsmeyebilir.
Elbette bütün sözlüklerde, özellikle de agız sözlüklerinde hosa gitmeyen kelimeler ve
anlamlar bulunmaktadır. Halkın zihniyeti, anlayısı degismedikçe böyle kelimeler, böyle
anlamlar sözlüklerde de var olmaya devam edecektir. Toplumun olumsuz bakıs açıları
degistiginde bu bakıs açılarını yansıtan dil malzemeleri de kendiliginden ortadan kalkmıs ve
unutulmus olacaktır.
Türkiye'de Halk Agzından Derleme Sözlügü'nde bulunan kelimelerin ve anlamların
bir kısmı bugün ortadan kalkmıs, unutulmus olabilir. Ancak agızların 1959 yılına kadarki
döneminin söz varlıgını ihtiva ettigi için tarihi bir belge niteligi tasıyan bu ve sözlükten
-kullanımdan düsmüs dahi olsa- kelime veya anlam çıkarmak, kelime veya anlam degistirmek
dogru bir yaklasım degildir." ibarelerine yer verildigi, anılan görüse istinaden Agız
Arastırmaları Bilim Kurulu'nun 07.05.2024 tarih ve 4 sayılı kararı ile Kol görüsünün
teklifinin uygun olduguna karar verildigi, davacı tarafından dava konusu isleme dayanak
basvuru üzerine Agız Arastırmaları Bilim ve Uygulama Kolu görüsüne yer verilerek dava
konusu islemin tesis edildigi görülmektedir.
Türkçe'nin bilinen en eski sözlügü olan ve Kasgarlı Mahmud tarafından kaleme alınan
Divanu Lugati't Türk'te Çepni Boyu 22 Oguz Boyundan biri olarak, Oguz Kagan Destanı'nda
da 24 Oguz Boyundan biri olarak sayılmıs, Üçoklar'ın sol kolundan Oguz Kagan'ın oglu Gök
Han'ın soyundan geldikleri kabul edilmis, Divanu Lugati't Türk'te Çepni Boyu için "nerde
düsman görse orada savasır" ve "boyun genel özelligi asi, atılgan, cesur, mert ve savasçı
olmalarıdır" tanımlamasına yer verilmistir. Çepni Boyunun Malazgirt Savası (1071) ile
Anadolu kapılarının Türklere açılması sonucu Anadolu'ya ayak basan ilk Türk boylarından
oldugu, devamında da Anadolu'nun iskanında ve Türklesmesinde (özellikle Karadeniz
Bölgesi) önemli roller oynadıgı, bununla da kalmayıp Balkanların Türklesmesinde de
Balkanlara gönderilen ilk Türkler olarak önemli görevler üstlendigi, 1515 yılında Osmanlı
tahrir defterlerinde Giresun ili ve çevresinin "Vilayet-i Çepni" olarak geçtigi, Kurtulus Savası
döneminde Milli Mücadele kahramanlarından Topal Osman Aga'nın Giresun Çepnilerinden
oldugu, yine Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun'a çıkısı sonrasında Topal Osman Aga ve arkadaslarını içeren Çepnilerden olusan Muhafız Kıtası
seçtigi bilinmektedir. Günümüzde Çepnilerin basta Giresun, Gümüshane, Ordu, Trabzon,
Samsun ve Bayburt olmak üzere çogunlukla Karadeniz bölgesinde, Balıkesir, Çanakkale,
Manisa, Izmir ve Denizli olmak üzere Batı Anadolu bölgesinde ve Güneydogu Anadolu
bölgesinde yasadıgı, ülkemizde Çepni ismiyle birçok yerlesim yerinin bulundugu (Sivas ili,
Gemerek ilçesi, Çepni beldesi, Bursa ili, Mudanya ilçesi, Çepni Köyü, Bolu ili, Mudurnu
ilçesi, Çepni köyü, Bolu ili, Merkez ilçesi, Çepni köyü, Kastamonu ili, Çatalzeytin ilçesi,
Çepni köyü, Kastamonu ili, Tosya ilçesi, Çepni köyü, Balıkesir ili, Bandırma ilçesine baglı
Çepni mahallesi, Afyon ili, Hocalar ilçesi, Çepni köyü, Bilecik ili, Bozüyük ilçesi, Yeniçepni
köyü, Kocaeli ili, Kartepe ilçesine baglı Çepni mahallesi, Samsun ili, Yakakent ilçesine baglı
Çepni mahallesi, Çorum ili, Merkez ilçesine baglı Çepni mahallesi, Sanlıurfa ili, Siverek
ilçesine baglı Çepni mahallesi) bilinmektedir.
Yukarıda aktarılanlar ısıgında, Oguzlar'ın Üçoklar koluna dahil olan Çepni boyu, Türk
Milletinin önemli bir parçası olarak Türk tarihinde boy göstermektedir. Çepni boyu, Türk
tarihinde önemli görevler üstenmis ve Türklük adına önemli basarılara imza atmıstır. Türk
Milletinin genel karakteri ve özelligi arasında yer alan kahramanlık ve mertlik Çepni
boyunda da vücut bulmaktadır. Dava konusu isleme konu kötü ifadelerin, genel olarak
Anadolu'nun bir Türk yurdu olması adına mücadele eden Çepnilerin savastıgı bölgelerde
kullanılmıs olması da, söz konusu bölgelerdeki gayri Türk ve gayri Müslüman unsurların
Çepnilere olan bakısını ortaya koymaktadır. Yüce Türk Milletinin bir parçası olan Çepniler
hakkında kullanılan söz konusu kötü ifadeler, milli marsımızın yazarı büyük Türk sairi
Mehmet Akif Ersoy'un "Girmeden tefrika bir millete düsman giremez. Toplu vurdukça
yürekler onu top sindiremez. " sözünü akla getirmektedir. Bir Türk boyu olan Çepniler
hakkındaki bu ifadelerin günümüzde halen yazılı kaynaklarda yer alıyor olması, Türk boyları
arasında birligi ve beraberligi engelleyen "tefrika" niteligindedir. Bu durum ise, Türk Milli
menfaatlerine, Türk tarihine Türklügün manevi degerlerine zarar verilmektedir.
Bu durumda, 1952-1959 yılları arasında derlenen Türkiye'de Halk Agzından Derleme
Sözlügü'nde Çepni kelimesinin ikinci anlamı "soysuz, ahlakı bozuk olan kimse" olup Ordu,
Denizli ve Trabzon'dan; üçüncü anlamı "fahise" ise Ordu'nun Ulubey ilçesinin Sıhlar
köyünden derlendigi, her ne kadar Güncel Türkçe Sözlük'te anılan anlamlara yer verilmemis
ise de Çepni kelimesi ihtiva eden ve halen yapılan yayınlarda Türkiye'de Halk Agzından
Derleme Sözlügü'ne atıf yapıldıgı, Çepni boyunun Türk tarihi ve kültüründeki yeri ve önemi,
Türkçe'nin bilinen en eski sözlügü Divanu Lugati't Türk'de yer alan Çepni tanımı ile anılan
boya mensup birçok Türk vatandasının bulunması ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının
"Baslangıç" baslıklı bölümünde yer alan hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatleri, Türk varlıgı,
Türklügün tarihi ve manevi degerleri karsısında korunamayacagı ilkesi dikkate alındıgında,
anılan anlamların Türkçenin ticarî hayatta, kitle iletisim araçlarında, egitim ve ögretim
kurumlarında ve sosyal hayatın diger alanlarında dogru ve güzel kullanılması hususunda öncü
görevi üstlenen Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun sözlügünde yer almasının
hukuka uygun olmadıgı bu nedenle söz konusu ifadelerin düzeltilmesi talebiyle yapılan
basvurunun reddine iliskin dava konusu islemin hukuka aykırı oldugu sonucuna varılmıstır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu islemin iptaline, asagıda dökümü yapılan
yargılama gideri ile karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 18.000,00-TL vekalet ücretinin davalı idare tarafından davacıya
ödenmesine, artan posta ücretinin kararın kesinlesmesinden sonra istegi halinde davacıya
iadesine, kararın tebligini izleyen günden itibaren otuz (30) gün içerisinde Ankara Bölge
Idare Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere, 28/05/2025 tarihinde oybirligiyle karar
verildi.
Baskan
HALIL AKKIZ
118427
Üye
ILKER TASLACIOGLU
195210
Üye
AHMET OKUMUS
182294
YARGILAMA GIDERLERI :
Basvurma Harcı : 427,60 TL
Karar Harcı : 427,60 TL
Vekalet Harcı :
Dosya Gömlegi :
60,80 TL
32,00 TL
Posta Gideri : 70,00 TL
TOPLAM : 1.018,00 TL
Haber :
BES

Dünyadan
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor