Batı Karadeniz'i savunacağız!

BATI KARADENÄ°Z'Ä° SAVUNACAÄžIZ!

MAPEG, madencilik faaliyetleri için Batı Karadeniz bölgesini hedef alarak yerin altını üstüne getirmeye hazırlanıyor. Kastamonu, Karabük ve Bartın illerinde toplamda 49.761 hektar, yani yaklaşık 71.373 futbol sahası büyüklüğünde bir alan ihaleye çıkarılıyor.

2017 yılında, Kayseri merkezli yerli ve milli bir şirket olarak tanıtılan Öksüt, Alaplı'da altın arama çalışmalarına başladı. Ancak kısa süre sonra bu şirketin aslında Kanadalı Senterra Gold'un taşeronu olduğu ortaya çıktı. Bölge halkının iki yıla yakın süren kararlı mücadelesi sonucunda şirket ormanlarımızdan çekilmek zorunda kaldı. Maden arama sondaj kuyuları açmak için 10-15 bin civarında ağaç kesildi. Yöre halkı birçok protesto yöntemi denedi ve kendi mücadele deneyimlerini yarattı. Mücadeleye katılan köylüler ve benim hakkımda davalar açıldı. Ancak sonunda Senterra Gold kovuldu.

2024 yılının Haziran ayında, Akçakoca, Alaplı ve Devrek'te altın madeni aramak için yeniden ruhsat verildi. Akçakoca, Alaplı ve Devrek köyleri derhal harekete geçerek köy muhtarları öncülüğünde protestolar düzenledi ve davalar açtı. Mücadele sürüyor. Maden şirketleri henüz sahaya giremedi. Her girişimleri tepkiyle karşılanan şirketler, ormanlara girmek için zorlamaya devam ediyor.

Kastamonu, Karabük ve Bartın illerinde, tarihi ve kültürel mirasları, ormanları, tarım alanlarını ve su kaynaklarını içine alan maden sahası, yaklaşık 50 köyün yerleşim alanını etkileyecek. Safranbolu gibi bir dünya mirası da etki alanı içinde kalacak.

27 bölgede toplam 49.761 hektar ormanlık alan ihale ediliyor. Yaklaşık 50 yerleşim yeri bu durumdan etkilenecek. Maden sahaları üç ayrı ili ve bu illerin iç bölgelerini kapsıyor. Maden sahaları ağırlıklı olarak orman köylerine yakın yerlerde bulunuyor, bu da ulaşımı ve haberleşmeyi zorlaştırıyor.

VahÅŸi madenciliÄŸe karşı büyük ve zorlu bir mücadele hedefleniyor. 

Bu mücadeleyi birkaç çevrecinin tek başına yürütebileceğini kimse hayal etmesin. Tecrübelilerimiz bize yol gösterebilir ve neler yapmamız gerektiği konusunda rehberlik edebilir.

Bölgedeki belediyeler, tüm siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ve en önemlisi maden sahasında yaşayan halkı uyarmak için bir araya gelmeli ve ortak bir organizasyon ve mücadele yöntemi belirlemeliyiz.

HERKES KENDİ KÖYÜNÜ, ORMANINI VE YAŞAM ALANINI SAVUNMALI. BAŞKA YOL YOK!

BATI KARADENİZ ÇEVRE GÖNÜLLÜLERİ PLATFORMU

Haber :