İsrail’in Kıbrıs’taki sessiz işgali.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda bir soru üzerine verdiği cevaba göre son beş yılda KKTC’de emlak alımı için yapılan başvuru sayısı 15 bin. KKTC’den mülk alan yabancılar arasında İsrail vatandaşları 12. sırada yer alıyor
Haber giriÅŸ tarihi : 24-11-2023 | 11 : 10 09
Haber güncelleme tarihi : 24-11-2023 | 11 : 10 09
DışiÅŸleri Bakanı Hakan Fidan’ın TBMM Plan Bütçe Komisyonu’nda bir soru üzerine verdiÄŸi cevaba göre son beÅŸ yılda KKTC’de emlak alımı için yapılan baÅŸvuru sayısı 15 bin. KKTC’den mülk alan yabancılar arasında İsrail vatandaÅŸları 12. sırada yer alıyor. İlk sıralarda ise İngilizler, İranlılar, Ukraynalılar ve Ruslar var.
Yani resmi kayıtlar adada bir örtülü İsrail işgali olduğu iddiasını yalanlıyor. Ancak işin bir de görünmeyen tarafı var. Oradaki gerçekler biraz can sıkıcı.
KKTC’de üçüncü ülke vatandaÅŸlarına taşınmaz mal satışları Bakanlar Kurulu onayına baÄŸlı olarak yapılabiliyor. KKTC vatandaÅŸları ise hiçbir onaya gerek kalmadan sınırsız mülk satın alabiliyor. Özellikle 2000’li yılların başından beri KKTC vatandaşı olan İsrail ya da baÅŸka ülkelerden Yahudiler’in adada çok ciddi sayıda mülk sahibi olduÄŸu bir sır deÄŸil.
KKTC eski CumhurbaÅŸkanı Rauf DenktaÅŸ’ın Özel Kalem Müdürü ve gazeteci Sabahattin İsmail’in iddiasına göre adada İsrail pasaportu ile mülk alanların 12. sırada olduÄŸu doÄŸru. Fakat Rusya, Ukrayna, İngiltere, Almanya ve Türk pasaportu ile mülk satın alan binlerce de Yahudi var.
KKTC’de faaliyet gösteren 3 büyük inÅŸaat ÅŸirketinin sahipleri KKTC vatandaÅŸlığı almış Yahudiler. Asıl büyük toplu alımları da bunlar yapıyor! Sabahattin İsmail, Yahudilerin kontrolündeki bu ÅŸirketlerin resmiyette KKTC ÅŸirketi olarak görüldüğünü ve adada binlerce dönüm arazi kapattığını söylüyor. Bu iddiasına dayanak olarak da Karpaz Gate Marina’yı yapan David Levis adlı İngiliz vatandaşını gösteriyor. Levis, Dünya Siyonist Kongresi ve İsrail tarafından İsrail’e yaptığı hizmetler sebebiyle ödüllendirilmiÅŸ bir isim!
İsrail’in KKTC’ye ilgisi 2000’li yıllarda Mehmet Ali Talat’ın BaÅŸbakanlığı döneminde hız kazanıyor. Yahudi iÅŸ insanlarına saÄŸlanan kolaylıklarla önce Erenköy’de bir yat limanı ve 5 yıldızlı oteller bölgesi projesine onay veriliyor. O dönemde kamuoyuna “Sadece yatırım için geldiler” mesajı ustalıkla yediriliyor. İsrail lobisi bu yatırımla girdiÄŸi adada kısa süre içinde en etkili lobilerden biri haline geliyor. Girne’ye baÄŸlı KaraoÄŸlanoÄŸlu Köyü’nde Haim Azimov adına alınan iki katlı bir villanın KKTC’nin ilk gayr-ı resmi sinagogu olarak açılması da bu dönemde gerçekleÅŸiyor.
Lapta-Alsancak-Çatalköy-Ilgaz-Gaziveren bölgelerinin tamamı… Ve Girne’den doÄŸuya Dikkarpaz’a kadar satın alınan arazilerde Yahudilere ait siteler yükselmeye baÅŸlıyor. Bu kısımlar tamamlandıktan sonra ise Karpaz Yarımadasının güney sahillerine doÄŸru yöneliyorlar. Aralarına yabancı almamaya büyük özen gösteriyorlar. KKTC Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaÅŸlık hakkı verilen İsrail doÄŸumlu bir iÅŸ insanı İskele bölgesinde satın aldığı binlerce dönüm toprak üzerine dev Yahudi siteleri inÅŸa etmeye baÅŸlıyor. Bir baÅŸka İsrail doÄŸumlu KKTC vatandaşı iÅŸ insanı ise Girne Alagadi Plajında büyük bir site inÅŸaatına halen devam ediyor. Gaziveren bölgesindeki dev Afrodit Sitesinin sahibi vatandaÅŸlık verilen İsrail doÄŸumlu baÅŸka bir iÅŸ insanı.
İsraillilerin adada sınırsız mülk edinmek için baÅŸvurdukları tek yöntem vatandaÅŸlık almak deÄŸil. KKTC vatandaÅŸlarının adına kurdurdukları ÅŸirketler üzerinden de mülk satın almaya devam ediyorlar. İsrail lobisi adına arazi alan KKTC vatandaÅŸları yüksek paralarla ikna ediliyor. Devreye bazen de ÅŸantaj ve tehdit gibi faktörlerin girdiÄŸi iddia ediliyor. Gayriresmi rakamlara göre 386 bin nüfusu olan KKTC’de 30 bin civarında Yahudi yaşıyor. Bunların 2 bin ÅŸirketi ve 25 bin dönüm arazisi var. Ukrayna’dan savaÅŸ sonrası gelenler bu rakama dahil deÄŸil.
Özetle… İsrail ve tüm dünyadan Yahudilerin Kıbrıs adasına olan ilgisinin öyle sıradan ve kendiliÄŸinden geliÅŸen bir ilgi olmadığı çok açık. Kıbrıs adası Yahudilerin “Arzı Mevud” toprakları içinde yer alıyor. Sadece adanın kuzeyinde deÄŸil Rumların kontrolündeki güneyinde de çok aktifler. Gazze meselesi ortaya çıktıktan sonra birdenbire gündeme gelen “Larnaka-Gazze İnsanı Yardım Koridoru” projesinin asıl amacı acaba ne? Dertleri gerçekten insani yardım faaliyeti mi yoksa Kıbrıs’ı İsrail için ikinci bir vatan haline getirecek adımlardan birini mi atmaya hazırlanıyorlar?
Tam bu yazıyı yazarken Whatsapp’tan Kıbrıs Vakfı’nın basın bülteni düştü önüme. Kıbrıs’ın Akdeniz’in en stratejik noktası ve Türkiye’nin milli güvenlik meselesi olduÄŸunu hatırlatıyor ve şöyle devam ediyorlar: Batı dünyası ve İsrail’in ana amaçlarından biri Türkiye’yi saf dışı bırakarak adayı iÅŸgal etmektir. Kıbrıs düşerse Akdeniz düşer. Akdeniz düşerse Anadolu düşer. Siyonist Yahudilere toprak satışları konusunda Kıbrıs Türk halkını uyarıyor ve bu sessiz iÅŸgale dur demeye davet ediyoruz. Kıbrıs, Filistin olmasın.
Vakfın bu açıklamasının tamamı önemli ama en sondaki temenni-uyarı çok kritik…
Kaynak:
Zafer Åžahin
zafer.sahin@kanald.com.tr
Haber :
ETİKETLER : Yazdır
BES

Dünyadan
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor