

of.ozankaya@isnet.net.tr
TÜRK DİZİLERİ TÜRKİYE VE DÜNYAYA AHLAKSIZLIK YAYIYOR, BOYKOT EDİLMELİ
24 Aralik 2025 08:34:33
Gündem Köşe Yazısı
Türk Dizilerini Ahlaki ve Toplumsal Yönden Eleştirme Serisi
Oslo 22 aralık 2025
Sefa M. Yürükel
Bölüm 5
“Türk Dizileri”: Türkiye ve Dünyaya Ahlaksızlık Yayıyor, Boykot Edilmeli
Son yıllarda Türk televizyon dizileri, hem ulusal hem de uluslararası izleyici kitlesine ulaşarak büyük bir popülerlik kazanmıştır. Bu dizilerin dramatik yapısı, genellikle ihanet, çıkarcılık, kıskançlık, iki yüzlülük ve ahlaki yozlaşma temaları etrafında şekillenmektedir. Yayınlanan içerikler, bireylerin sosyal ve ahlaki değer algısını etkileyebilmekte ve toplumsal normlar üzerinde ciddi etkiler yaratabilmektedir (Suner, 2013).
Türk dizilerinde karakterlerin çoğunlukla hileci, iki yüzlü, çıkarcı ve bencil davranışlar sergilemesi sıkça rastlanan bir durumdur. Bu durum, izleyicilerin iyi ve dürüst davranışların ödüllendirileceğine dair inancını zayıflatmakta, bireyler arasında güvensizlik ve bencillik algısını güçlendirmektedir (Kirişci & Tekin, 2019). Kültürel etkiler, sadece Türkiye sınırlarıyla sınırlı kalmayıp, dizilerin dünya çapında izlenmesi nedeniyle küresel bir yayılma göstermektedir.
Dizilerin içeriklerinde, bireylerin çıkar için her yolu mubah gördüğü, kötü rekabetin ve para hırsının ön planda olduğu, ahlaki değerlerin göz ardı edildiği temalar sıkça işlenmektedir. Bu durum, toplumsal normların zayıflamasına ve bireylerin etik dışı davranışları normalleştirmesine yol açmaktadır.
Özellikle genç izleyici kitlesi, karakterleri rol model olarak algılamakta ve bu durum, bireysel davranışlar ile toplumsal ilişkiler üzerinde doğrudan etkili olmaktadır (Özkan, 2021). Bu nedenle, Türk dizilerinin yalnızca eğlence amaçlı olmadığı, aynı zamanda toplumsal değerler üzerinde etkili bir araç olduğu görülmektedir.
Uluslararası izleyici kitlesine ulaşan diziler, kültürel değerlerin yanlış yorumlanmasına ve evrensel ahlaki normların çarpıtılmasına sebep olabilmektedir. Bu durum, medya içeriklerinin sorumluluk boyutunu ve toplumsal etkilerini tartışmaya açmaktadır.
İşlenen Temalar ve Toplumsal Etkiler
Türk dizilerinde işlenen temalar genellikle entrika, ihanet, kıskançlık, çıkar odaklılık, iki yüzlülük ve ahlaki yozlaşma etrafında yoğunlaşmaktadır. Karakterlerin çoğu, başarıya ulaşmak için hile ve aldatmayı bir araç olarak kullanmaktadır. Bu durum, bireylerin toplumsal norm ve değerleri algılama biçimlerini olumsuz yönde etkilemektedir (Kirişci & Tekin, 2019).
Dizilerde öne çıkan bireysel davranışlar, rekabetin aşırı ve etik dışı bir biçimde normalleştirilmesini sağlamaktadır. Karakterler arasında görülen kıskançlık, ihanet ve çıkarcılık temaları, izleyicilerde toplumsal güvensizlik ve bireysel bencillik algısını pekiştirmektedir.
Ahlaki değerlerin ihmal edildiği ve çıkarcılığın ödüllendirildiği diziler, özellikle genç izleyici kitlesi üzerinde olumsuz rol model etkisi yaratmaktadır (Suner, 2013). İzleyiciler, karakterlerin davranışlarını doğru ve etkili stratejiler olarak görmeye eğilimli hale gelmektedir.
Toplumsal ilişkilerdeki güvenin zayıflaması, bireylerin sosyal bağlarını olumsuz etkilemektedir. Kitle iletişim araçları aracılığıyla yayılan bu temalar, bireylerin etik dışı davranışları normal görmesine yol açabilmektedir.
Türk dizilerinin uluslararası alanda izlenmesi, olumsuz temaların küresel yayılımını mümkün kılmaktadır. Yabancı izleyiciler, Türkiye’deki toplumsal dinamikleri ve ahlaki normları yanlış algılama riski ile karşı karşıya kalmaktadır (Özkan, 2021).
Küresel Yayılım ve Kültürel Etkiler
Türk dizilerinin uluslararası izleyici kitlesi, özellikle Ortadoğu, Latin Amerika ve Güney Asya ülkelerinde yüksek izlenme oranlarına sahiptir. Bu durum, kültürel değerlerin ve sosyal normların yanlış yorumlanmasına yol açabilmektedir (Kara, 2020). Dizilerdeki olumsuz temalar, farklı kültürlerde ahlaki yozlaşmanın normalleştirilmesine katkıda bulunabilmektedir.
Yaygın olarak izlenen diziler, izleyici kültürünü dönüştürebilecek güce sahiptir. Karakterlerin çoğunlukla çıkarcı ve etik dışı davranışlar sergilemesi, izleyicilerin kendi değer yargılarını etkileyebilmektedir. Bu süreç, kültürel ve toplumsal yozlaşmanın yayılmasını kolaylaştırmaktadır.
Kültürel yayılım, yalnızca bireylerin davranışlarını değil, sosyal ilişkileri de etkilemektedir. İzleyiciler, dizilerde sunulan normları kendi çevrelerine taşımaya eğilim göstermektedir. Bu durum, toplumsal normların küresel ölçekte yozlaşmasına zemin hazırlayabilir (Suner, 2013).
Uluslararası alanda izlenen Türk dizileri, ülkelerin kültürel ve etik değerlerini doğrudan etkileyebilmekte, farklı topluluklar üzerinde norm ve davranış değişikliklerine neden olabilmektedir. Kültürel yayılımın bu yönü, medya içeriklerinin sorumluluk boyutunu tartışmaya açmaktadır.
Dizilerin yaydığı olumsuz temalar, etik ve ahlaki değerlerin küresel ölçekte zayıflamasına katkıda bulunabilmektedir. İzleyiciler, karakterlerin hile ve çıkarcılığı normalleştiren davranışlarını benimsemeye eğilimli hale gelmektedir.
Toplumsal Tepki ve Boykot Önerileri
Olumsuz içeriklere karşı toplumsal farkındalık oluşturmak, medyanın etkilerini dengelemek açısından kritik öneme sahiptir. Türk izleyicilerin dizilerin olumsuz etkilerini fark etmesi, toplumsal değerlerin korunmasına katkıda bulunabilir (Özkan, 2021). Eğitim ve medya okuryazarlığı programları, bireylerin içeriklerin olumsuz etkilerini fark etmesini sağlayabilir.
Kitle iletişim araçlarının etkisini azaltmak için alternatif içeriklerin üretilmesi önemlidir. Pozitif değerleri ve etik davranışları teşvik eden yapımlar, toplumsal normların güçlenmesine katkıda bulunabilir. Bu durum, izleyici algısını dengelemek açısından stratejik bir araçtır.
Uluslararası izleyici kitlesi, dizilerin etkisini sınırlandırmak için bilinçli içerik seçimi yapabilir. Başka ülkelerdeki izleyicilerin, olumsuz temalar içeren yapımları boykot etmesi, dizilerin kültürel ve etik etkilerini sınırlayabilir. Küresel düzeyde bir farkındalık ve medya okuryazarlığı, olumsuz kültürel yayılımın önüne geçebilir.
Toplumsal tepki, yalnızca bireysel bilinçle sınırlı kalmamalıdır. Kurumsal ve politik düzeyde de medya içeriklerinin denetimi ve etik standartların belirlenmesi, toplumun korunması açısından önemlidir (Kara, 2020).
Bireylerin ve toplulukların aktif katılımı, kültürel yozlaşmaya karşı mücadelede kritik bir faktördür. Eğitim, farkındalık ve bilinçli izleyici davranışı, medya içeriklerinin toplumsal değerler üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlayabilir.
Sonuç
Türk dizileri, hem ulusal hem de uluslararası ölçekte geniş izleyici kitlesine ulaşarak toplumsal değerler üzerinde belirgin etkiler yaratmaktadır. Dizilerde işlenen ihanet, çıkarcılık, kıskançlık, iki yüzlülük ve ahlaki yozlaşma temaları, izleyicilerin etik ve ahlaki algısını olumsuz yönde etkilemektedir. Karakterlerin hileci ve çıkarcı davranışlarının normalleştirilmesi, özellikle genç izleyici kitlesi üzerinde rol model etkisi yaratmakta ve toplumsal normların zayıflamasına yol açmaktadır (Suner, 2013).
Uluslararası alanda yaygın şekilde izlenen Türk dizileri, bu olumsuz etkileri küresel ölçekte yaymakta ve farklı toplumların kültürel değerlerini etkileyebilmektedir. İzleyiciler, Türkiye’deki sosyal ve ahlaki dinamikleri yanlış yorumlama riski ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum, medya içeriklerinin küresel sorumluluğunu ve kültürel etkisini tartışmaya açmaktadır (Kara, 2020).
Olumsuz içeriklere karşı toplumsal farkındalık oluşturmak ve medya okuryazarlığını artırmak, izleyicilerin bu dizilerden etkilenme oranını azaltabilir. Eğitim ve bilinçlendirme programları, izleyicilerin içeriklerin olumsuz etkilerini fark etmesini sağlayabilir. Ayrıca, izleyici kitlesinin etik ve pozitif değerleri teşvik eden alternatif içeriklere yönlendirilmesi, olumsuz kültürel etkilerin sınırlandırılmasına katkı sağlayabilir (Özkan, 2021).
Uluslararası boyutta, izleyicilerin olumsuz içeriklere karşı bilinçli bir yaklaşım geliştirmesi ve etik olmayan dizileri boykot etmesi, küresel kültürel yayılımın olumsuz etkilerini sınırlayabilir. Bu, toplumsal değerlerin korunması ve etik normların güçlendirilmesi açısından stratejik bir önlem olarak değerlendirilebilir.
Bireylerin, toplulukların ve uluslararası izleyici kitlesinin aktif katılımı, medya içeriklerinin toplumsal değerler üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamada kritik bir faktördür. Bilinçli izleyici davranışı, farkındalık ve eğitim yoluyla, Türk dizilerinin yaydığı ahlaksız temalara karşı etkili bir direnç geliştirmek mümkündür.
Kaynakça
• Suner, A. (2013). New Turkish Cinema: Belonging, Identity and Memory. I.B. Tauris.
• Kirişci, K., & Tekin, Ş. (2019). “Turkish TV Series and Social Perception: Cultural and Ethical Implications.” Middle East Journal of Media Studies, 12(3), 45-63.
• Özkan, B. (2021). Media Literacy and Youth: The Impact of Television on Social Values. Ankara University Press.
• Kara, M. (2020). “Global Distribution of Turkish Dramas and Cultural Impact.” Journal of International Media Research, 15(2), 77-95.
SEFA YÜRÜKEL
BİRLEŞİK EMEKLİLER SENDİKASI






















