Haber giriÅŸ tarihi : 23-06-2025 | 20 : 21 34
Haber güncelleme tarihi : 23-06-2025 | 20 : 21 34
TBMM’de vahÅŸi madencilere karşı direniÅŸten notlar
Elbette Akbelen bu tasarının öne çıkarılan yüzü. Ama asıl büyük talan Karadeniz’de olacak. Batı Karadeniz birkaç yıl içinde çölleÅŸtirilebilir. MTA haritalarındaki bilgiler doÄŸruysa, bu kanunun esas hedefi Batı Karadeniz bölgesidir. Zira bölgedeki ormanların tamamına yakını IV. grup madenlerle iÅŸaretlenmiÅŸ durumda.
Ülkemiz, bir uçtan diÄŸer uca adeta satılıyor. Ormanlara ve yaÅŸam alanlarına düşmanca bir saldırı baÅŸlatılmış durumda. AKP iktidarı, sömürgeci madencilerin önünü açmak için yeni bir kanun teklifi hazırladı. Üstelik bu teklif, kamuoyuna ya da sivil toplum örgütlerine hiçbir ÅŸekilde danışılmadan, ertesi gün Meclis’e getirildi.
VahÅŸi madenciler bu teklif için “süper hızlı kanun” demekte sakınca görmediler. Kanadalı Centerra Gold’un ortağı Öksüt Madencilik geçtiÄŸimiz haftalarda maden kanununun ve uygulamalarının deÄŸiÅŸtirilmesini istemiÅŸti. AKP iktidarı bu isteÄŸe gecikmeden yanıt verdi. Batı Karadeniz bölgesinden birçok milletvekili bu tasarıya imza attı. Zonguldak’tan Saffet Bozkurt ve ÇolakoÄŸlu, teklifin Meclis’e taşınmasında öncüydü. AKP’nin Düzce ve Bartın milletvekilleri de bu imzanın altına girdi.
Oysa biz ekolojistler ve çevreciler olarak, yürürlükteki maden kanununun iyileÅŸtirilmesini bekliyorduk. Düşünüyorduk ki, iktidarı oluÅŸturanlar da bu ülkenin insanı; ülkenin aÄŸacına, insanına, ormanına, suyuna gaddarca davranmazlar. İçlerinde az da olsa bir yaÅŸatma arzusu kalmıştır diyorduk. Ama yok. Gerçekten de yok…
Yeni maden kanunu tasarısı, Akbelen ve İkizköy ormanlarını, zeytinlikleri sökerek linyit madencilerine vermeyi; termik santral ÅŸirketleri için binlerce köylünün yaÅŸam alanını yok etmeyi hedefliyor. Mevcut yasa ile Zeytin Kanunu’na delik açmak, Ege ve Akdeniz’deki madencilik sektörüne “utangaç” bir avantaj sunmak isteniyor. Ama artık herkes biliyor: Bu, sadece bir hile deÄŸil; büyük bir talan planı.
Bu yasa, vahşi madenciliğe sınırsız alan açacak. Yerli ve yabancı şirketler için adeta yeni bir yağma düzeni kuruluyor. ÇED süreci ortadan kaldırılıyor. Sulak alanlarımız, tarım topraklarımız, kültürel miraslarımız, köylerimiz ve savunma mekanizmalarımız, bir çırpıda yok sayılıyor.
Elbette Akbelen bu tasarının öne çıkarılan yüzü. Ama asıl büyük talan Karadeniz’de olacak. Batı Karadeniz birkaç yıl içinde çölleÅŸtirilebilir. MTA haritalarındaki bilgiler doÄŸruysa, bu kanunun esas hedefi Batı Karadeniz bölgesidir. Zira bölgedeki ormanların tamamına yakını IV. grup madenlerle iÅŸaretlenmiÅŸ durumda.
Bolu DaÄŸları’ndan Yedigöller Milli Parkı’na, Gerede’den Mengen’e, Akçakoca’dan Kaplandede DaÄŸları’na, Zonguldak, Alaplı, Devrek, Küre DaÄŸları, Bartın, Karabük, Safranbolu, Kastamonu, Bozkurt, Tosya, Pınarbaşı, Sinop Boyabat, Tokat…
Hepsi, çok büyük bir saldırının eşiğinde.
Tarihi alanlar, ibadet yerleri, camiler, köyler, dereler, kanyonlar, mezarlıklar… Tüm yaÅŸam alanlarımız tehdit altında.
***
Peki biz ne yaptık? Direndik. Hem Meclis içinde, hem Meclis dışında.
Maden yasasının 19 Haziran PerÅŸembe sabahı saat 09.20’de görüşülmeye baÅŸlanacağı haberini aldık. Tüm ekoloji örgütleri gibi biz de kısa sürede tepki geliÅŸtirdik. Türkiye Barolar BirliÄŸi Çevre Komisyonu üyesi ve Batı Karadeniz Çevre Gönüllüleri kurucularından Av. Yakup OkumuÅŸoÄŸlu ile birlikte zamanında Meclis’e giriÅŸ yaptık.
Yakup Bey çok kapsamlı bir dosya hazırlamıştı. Ben de Batı Karadeniz adına donanımlıydım. Ancak ne yazık ki komisyon toplantısına alınmadık. İçeriye, maden şirketinin termik santral işçileri olduğu belirtilen kalabalık bir grup alındı. 25 kişilik bir başka grup da kapı önünde nöbet tuttu.
İçeride bulunan çevreci aktivistler, CHP’li ve diÄŸer muhalefet vekilleri, bizim içeriye alınmamız için direndi. Zaman zaman dışarı çıkarak içeride olanları aktardılar. Meclis kapısında İkizköy’den gelenler oturma eylemine baÅŸlamıştı. CHP Milletvekili Eylem ErtuÄŸrul’dan sürekli bilgi alıyorduk. Yanımızda Kocaeli ve Artvin Barosu’ndan avukatlar da vardı.
Komisyon başkanının korumaları ile Meclis güvenliği, bizlerle içerideki arkadaşlarımız arasına girdi. Biz birkaç kişi kapı önünde kaldık. Yaklaşık iki saat boyunca ciddi bir itiş kakış yaşandı. Sayıca azdık ama o koruma ordusunu iyi yorduk.
Kapıyı zorlayarak gösterdiğimiz direnç, komisyon başkanını oldukça gerdi.
İçerideki vekillerimizin itirazları ve dışardaki direniÅŸ, Meclis’e bir kâbus gibi çökmüştü.
Bu esnada maden ÅŸirketinin “hazır kıta” grubundan bazıları bize sataÅŸmaya baÅŸladı. Karşılık verdiÄŸimizde ortam daha da gerildi. Ama bir ÅŸekilde geri çekildiler.
Toplantıdaki gürültü nedeniyle komisyon çalışamaz hale geldi. Saat 12 civarındaydı. Koruma ordusu içeriden çıkıp bizi iterek uzaklaÅŸtırmaya baÅŸladı. Yakup Bey’in kravatını çekmeleriyle gerilim tırmandı. Bilerek iterek yere düşürdüler onu.
Sonunda komisyon toplantısına ara verildi. Bizlerin de katılımına imkân verecek daha büyük bir salon hazırlandı. Toplantı öğleden sonra devam edebildi.
Gün boyu vekilimiz Eylem Ertuğrul yanımızdaydı. Gece boyunca ise Deniz Bey, hem komisyonda hem de bizimleydi.
Bu, sadece bir yasa tasarısı meselesi değildir. Bu, doğaya, yaşama, bizlere ve gelecek nesillere karşı açık bir saldırıdır. Ama unutulmasın: Bu saldırı karşısında susmayanlar, direnenler, kapı önünde düşse bile kalkıp tekrar direnenler var.
Ve bu daha baÅŸlangıç… DireniÅŸimiz sürecek.
Çetin YILMAZ
Çevre Gönüllüleri adına
Haber :
BES

Dünyadan
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor